Her sene özellikle kış aylarında okulların da açılmasıyla çocuklarda domuz gribi artışı yaşanmaktadır. Öksürük, boğaz ağrısı ve yüksek ateş gibi belirtiler ile ortaya çıkan domuz gribi¸ H1N1 virüsünden kaynaklanmakta olan insanlarda hastalık oluşumuna yol açabilen viral kaynaklı bir hastalık olarak bilinmektedir.
Domuz gribi, H1N1 influenza virüsü kaynaklı olarak ortaya çıkan, aniden başlayan bir solunum yolu hastalığı olarak açıklanabilir. Domuz gribi, normalde domuzlarda görülmekte olan İnfluenza A isimli virüsün alt tipi H1N1’in mutasyon geçirmesinin sonucunda insanlara bulaşması ve insandan insana bulaşabilme yeteneği kazanmasıyla tıp gündemine girdi.
Domuzlar ile yakından çalışan hayvan yetiştiricileri, veteriner gibi meslek grupları domuz gribi yüksek risk grubu içerisinde yer almaktadır. Domuz gribinden korunmak için izlenebilecek en etkili yol her sene grip aşısı yaptırmak ve kişisel hijyene mümkün olduğunca dikkat etmektir. Çocuklarda domuz gribi yetişkinlere göre daha ağır seyretmektedir. Bunun başlıca nedeni özellikle de iki yaşın altındaki çocukların bağışıklık sisteminin yetişkin bireylere göre daha az gelişmiş olmasıdır.
Domuz gribi semptomları diğer grip türlerinde görülen belirtilerle neredeyse tamamen aynıdır. Günümüzde insanların H1N1 virüsüne karşı kısmen bağışıklık kazandığını söylemek mümkündür. Bu nedenle domuz gribi ilk çıktığı dönem olan 2009 – 2010 yıllarına göre çok daha az endişe verici bir hastalık demek mümkündür. Ancak tüm grip çeşitlerinde olduğu gibi çocuklar, yaşlılar ve kronik rahatsızlığı olan bireyler risk grubunda yer almaktadır. Domuz gribi belirtileri şu şekilde sıralanabilir;
H1N1 gribi bazı kişilerde çok daha ağır seyredebilmektedir. Hastalığın ağır seyretmesi durumunda akciğer enfeksiyonu ve solunum yetmezliği durumlarına bağlı olarak hayat kaybı meydana gelebilmektedir. Ek olarak bazı hastalarda kulak iltihabı ve sinüzit gibi semptomlarda görülebilmektedir. Çocuklarda domuz gribi belirtileri anlaşılması, çocukların kendilerini tam olarak ifade edememesi ve şikayetlerini dile getirememesi gibi nedenlerden dolayı oldukça zorlayıcıdır. Domuz gribinin küçük yaş grubundaki çocuklarda birçok belirti göstermektedir. Bu belirtileri şu şekilde sıralamak mümkündür;
Uzman doktor, hastanın domuz gribi olduğundan şüphelendiği durumlarda bunun doğrulanması ya da sonucun ortaya çıkması için test isteyebilir. Domuz gribi tanısının koyulması için kişinin ağzından ve burnundan pamuklu çubuk yardımıyla sürüntü örneği alınmaktadır. Bu sürüntü örneği laboratuvar ortamında incelenir ve örneklerde antijen varlığı aranır. Eğer örnekte antijen bulunuyorsa hastanın domuz gribi olduğunu söylemek mümkündür.
Bu test yaklaşık olarak 15 dakika içerisinde sonuçlanmaktadır. Eğer test sonucu pozitif ise domuz gribi tanısı koyulur. Test sonuçlarının her zaman için kesin sonuç verdiği söylenemez. Bu nedenle zaman zaman doğrulama amaçlı daha hızlı sonuç veren ve daha doğru bir test olan hızlı moleküler analizler de uygulanmaktadır. Diğer yandan baktığımızda domuz gribi teşhisi koymak için kullanılmakta olan bir diğer yöntemde PCR testidir. Fakat PCR testi her laboratuvarda uygulanamaması ve diğer testlere göre daha uzun sürede sonuç vermesiyle ilk tercih edilen yöntem değildir.
Eğer çocuğunuz da bu belirtileri gösteriyor ve ağır grip atlatıyorsa Üsküdar Özel Hürrem Hastanesi uzman doktorlarından randevu alabilir ve hastalığınız ile ilgili bilgi alabilirsiniz.
Domuz gribinden kaçınmak için uygulanabilecek birçok yöntem vardır. Bunlar şu şekilde sıralanabilir;
Hastalığa sebebiyet olan H1N1 virüsü, günümüzde sürekli evrim geçirerek yapısı değişiyor olsa da domuz gribi aşısı, hastalıktan korunmanın en iyi yollarından birisidir. Tek doz domuz gribi aşısının uygulanmasının ardından 10 günlük süre içerisinde kişilerde antikor oluşumu gözlenir.
Çocuklarda domuz gribi tedavisi çocuklarda görülen domuz gribi semptomları, çocukların genel sağlığı ve hastalığın seyri gibi faktörler doğrultusunda belirlenmektedir. Domuz gribi sürekli evrim geçiren, yapısı değişen bir hastalık olduğu için tedavisinde kullanılan net bir ilacın varlığından söz etmek mümkün değildir. Domuz gribi olan kişilere uygulanan tedaviler genelde semptomların ortadan kaldırılmasına yönelik yöntemler içermektedir.
Domuz gribi belirtileri ile sağlık kuruluşlarına başvuran kişilerde tanının koyulmasının ardından ilk olarak semptomların ciddiyeti değerlendirilir. Hafif semptomlar gösteren kişilerde sıvı alımını arttırmak, dinlenme, ateş düşürücü ilaç kullanımı, ağrı kesici gibi ilaçlar içeren bir tedavi yöntemi izlenir. Bu ilaçlar sayesinde hastalığın gösterdiği belirtiler hafifletilir ve hastalık sürecinin daha rahat geçirilmesi sağlanmış olur. Bu noktada dikkat edilmesi gereken şeylerden birisi de doktor onayı almadan ilaç kullanılmaması olacaktır. Doktor onayı olmadan kullanacağınız ilaçlar bağışıklık sistemini baskılayıp, vücut direncini kırabilir. Dolayısıyla hastalığın süresi uzayabilir.
Eğer hastalığın seyri daha ciddiyse hastaneye yatış ve komple bir tedavi uygulanması gerekebilir. Eğer semptomların şiddeti artıyor, hastalığın daha kötüye gittiğini hissediyorsanız hemen doktora başvurun. Günümüzde domuz gribinin tedavisi etkin olarak yapılabilmektedir. Doktor tarafından belirlenecek olan tedaviyi desteklemek amacıyla yapabilecekleriniz şu şekildedir;
Domuz gribi bulaş yolları mevsimsel griple tamamen aynıdır. Virüsle enfekte olmuş insanlar, öksürerek ya da hapşırarak virüs parçacıklarını dış ortamlara yayarlar. Bu damlalarla temas eden kişiler, damlacıkların düştüğü kapı kolu gibi yüzeylere dokunun kişiler domuz gribine yakalanabilirler.
H1N1 gribi aşağıdaki komplikasyonları gösterebilir;
Domuz gribine yakalanan çocuklarda eğer şu komplikasyonlar görüldüyse tıbbi müdahale edilmesi gereklidir;
Evet, domuz gribi çocuklar için yetişkinlere göre daha riskli bir hastalıktır. 5 yaşın altındaki çocuklar (özellikle de 2 yaş altı) domuz gribi için yüksek risk grubunda yer almaktadır.